İçimizdeki hainlere inat dimdik ayaktayız!..

Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları ve Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin terörle mücadelede verdiği şehitleri anmak ve “Biz buradayız” farkındalığını oluşturmak için ayağa kalkan sivil toplum örgütleri, İstanbul’un her iki yakasından Kadıköy’e geldi. Türk bayrağını alan Bağdat Caddesi’ne koştu. Kadıköylüler ve birçok taksici de eyleme destek verdi. Pencerelere dökülen cadde sakinleri de; “Toplumun her kesimini Türk bayrağı ile görmek istiyoruz. Asker ve polisimiz şehit düşünce neden sessiz kalıyorlar ya da sesleri çok cılız çıkıyor” mesajı verdi.

Vauxhall Team ve Linea Club Tr’nin ortak gerçekleştirdiği şehitleri anma ve terörü lanetleme konvoyunda araçlar, Türk bayrakları ile donatıldı. Vatansever eylemciler, trafik akışının kapanmaması için Bağdat Caddesi’nin bazı şeritlerini de açık bıraktı.

KADIKÖY’DEN BOĞAZ KÖPRÜSÜ’NE SEL OLUP AKTILAR…

Avrupa Yakası’ndan da gelen grup destekçileri ile birlikte Carrefour Kozyatağı Otoparkı’nda başlayan konvoy, her geçen dakika katılımcıların artmasıya Bağdat Caddesi’ne ulaştı. Cadde üzerinde vatandaşların büyük desteği ile moral bulan grup, emniyet güçlerinin de olası provokasyonlara karşı aldığı önlemler çerçevesinde Boğaz Köprüsü’ne ulaştı. Köprü üzerinde İstiklal Marşı okuyan vatanseverler; “Şehitler ölmez, vatan bölünmez. Farkındayız, bölemeyeceksiniz” sloganları attı.

KADIKÖYLÜLER, YÜZLERCE ŞEHİT İÇİN SESSİZ KALINMASINA TEPKİLİ…

Son aylarda ardı ardına gelen yüzlerce şehit haberi ve Ankara’da askeri servis aracına yapılan bombalı saldırıda kaybettiğimiz onlarca TSK Hava personeline yönelik kurum, kuruluşlar ve sivil toplum örgütlerinin çok ciddi farkındalık çalışmalarında bulunması gerektiğine dikkat çeken Bağdat Caddesi’nde bir emekli vatandaş; “Kadıköy’de birçok konuda binlerce kişinin, bazen onbinlerce kişinin örgütlenerek eylemler yaptığını, bu eylemlere çeşitli yönetimlerin de destek verdiğini görüyoruz. Ancak günlerdir ardı ardına şehitler veriyoruz, klasik ve cılız sosyal medya kınamaları, başsağlığı dışında bir şey yok. Dört bir yanı Türk bayrakları ile donatmalı, en azından ellerimizde meşalelerle yüzbinleri bulmalıyız ki, zayıf düşmediğimizi görsünler. Yöneticilerimiz bu konuda imkanlar sağlamalı” dedi.

“BARIŞ VE DEMOKRASİ DİYENLERİ GÜNDEMDEN DÜŞÜRMEYENLER, ŞEHİTLERE SUSUYOR”…

Gerek Kadıköy’de gerekse de İstanbul genelinde terör sempatizanlarına isteyerek ya da istemeyerek, doğrudan ya da dolaylı olarak destek verenlerin olduğuna dikkat çeken ve konvoyu yol kenarından alkışlarla destekleyen genç üniversite öğrencisi ise şunları ifade etti: “Öyle bir atmosfer oluşturmak istiyorlar ki, tuzağa düşürmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Barış ve demokrasi diyenler, şehitlerimiz olduğunda neredeyse zil takıp oynayacaklar. Asker ve polisimizi şehit düşürenleri açıkça sözleriyle destekleyenler, sırtlarını onlara dayayanlar amaçlarını gizlemiyorlar artık. Hadi onlar kendini zaten deşifre ediyor saklamıyorlar, ancak bir de aramıza sızan ve terör sempatizanlarına doğrudan ve dolaylı destek verenlere ne demeli? O kadar profesyonel davranıyorlar ki, terör sempatizanlarının olağan, normal ve sıradan algılanmaları için ellerinden geleni yapıyorlar. Bu tam bir algı operasyonudur. Bu algı operasyonunda oluşturdukları medya düzeni ise en önemli silahları. Çoğu kez kurşun sıkmadan terör sempatizanı medyaları ile milyonları zehirlemeye çalışıyorlar. İşte bu tehlikenin en büyüğü…

DÜŞÜNCÜ ÖZGÜRLÜĞÜ İLE TERÖR SEMPATİZANLIĞI-EYLEMİ BİRBİRİNE KARIŞTIRILIYOR…

Teröristlerin en büyük amacı, kendi sempatizanlarının toplumda terörü normal algılanır hale getirilmelerini sağlayabilmektir. Nitekim de öyle oldu, düşünce özgürlüğü ve teröristlik aynı kefeye kondu. Gelişmiş ülkelerde topraklarının bütünlüğüne aykırı davranmak, vatandaşlıktan çıkarılmak anlamına geliyor. Türkiye’de ise terörist ile gezenler ve ısrarla fikrini savunanlar, ne yazık ki milletvekili bile olabiliyor, siyasi partileri yönetebiliyor. Düşünce özgürlüğü ile ‘terör sempatizanlığı-eylemi’ birbirine karıştırılıyor. Terörle mücadele sadece silahlı olmaz, bunun manevi ayakları kurutulmadan askeri müdahale yarayı kapatmaz! Hem yerel hem de genel yöneticilerimizin şehitlerimiz nedeniyle teröre karşı dik durabilmeleri, ciddi kamuoyu kenetlenmesi sağlanabilmesi için etkinlikler düzenlemesi, farkındalıklar oluşturması gerekiyor. Yoksa bizim gibi bayrağını alan sokağa çıkmak zorunda kalıyor. Birileri sürekli ‘barış’ ve ‘demokrasi’ kelimelerini hafızalarımıza farklı algılarla empoze etmeye çalışıyor. Bunun medya ayağında olanlar da sürekli yazılarında ‘barış ve demokrasiyi’ etiketliyor, kodluyor. Terör sempatizanlığını saklamayanları sayfalarından öne çıkaranları görüyor, kamuoyunun vicdanına havale ediyoruz!”

Bir günü Türk askeri ve polisi için farkındalık çalışmalarına ayıran vatansever gençlik, İstiklal Marşı’nı okuduktan sonra Boğaz Köprüsü’nden ayrıldı…
Daha Fazla Göster

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu