Tanrının nefesi; OZON

Ozon adı Yunanca “ozein” kelimesinden türemiştir, “koku yayan” demektir. Aynı zamanda “Tanrının nefesi” de denir. Bilinen iki atomlu (O2) oksijenin yüksek enerji taşıyan ve daha kararsız, yani dengesiz üç oksijen atomlu (O3) halidir. Keskin kokulu, havadan ağır bir gazdır.

1832 yılında Avusturyalı Scönbein trafından başlatılan ozon araştırmaları, Birinci Dünya Savaşı’nda kangren olan Alman askerlerinde kullanılmasıyla devam etmiş, 1935’de yayınlanan “Cerrahide Ozon Tedavisi” tebliği, ozon tedavisinin başlangıcını oluşturmuştur. Yıllarca Almanya, İtalya, Rusya ve Küba’da sınırlı kalmıştır. 1995 yılında ABD’nin ozon tedavisini “tamamlayıcı tıp” olarak kabul etmesinden sonra medikal uygulamalar, klinik çalışmalar giderek artmıştır. Türkiye’de 1999 yılında uygulanmaya başlanmış, 2014 yılında Resmi Gazete’de yayınlanan yönetmelikle ozon tedavisi, “tamamlayıcı tıp uygulaması” olarak kabul edilmiştir.

ozon terapi

Medikal ozon, uygulandığı ilk anlarda geçici bir oksidasyon yaratır. Bu geçici oksidasyon, saniyeler içinde antioksidan mekanizmaları uyararak aktif hale geçmesini sağlar. Aynı zamanda da dokulara oksijen akışını arttırır. Glutatyon gibi güçlü antioksidanların salımını arttırarak detoksifikasyonu sağlar ve bağışıklığı düzenler. Medikal ozon, medikal ozon jeneratörü kullanılarak, yüzde 100 saf hastanede kullanılan tıbbi oksijene yüksek elektriksel voltaj verilmesiyle elde edilir. Uygulama yapılırken ozon tedavisi için özel hazırlanmış cam şişeler ve sarf setleri kullanılmalıdır.

UYGULAMA YOLLARI::

  1. Majör Terapi (MAH): Sistemik uygulamadır. Vakumlu cam şişeye alınan bir miktar kan, bakteri filtresinden geçirilmiş belli konsantrasyonda tıbbi ozon gazıyla karşılaştırılır. Ozon, kan ile temas eder etmez reaksiyona girer ve ozonlanmış kan, hastanın koluna halen takılı olan setten hiç beklemeden geri verilir.
  2. Minör Terapi: 3 ml kan, ozonla karıştırılıp kas içine bağışıklığı güçlendirmek amaçlı uygulanır.
  3. Rektal (makattan) uygulama: Damar yoluna girilemeyen hastalarda, bağırsak ve karaciğer hastalarında ve onkoloji hastalarında uygulanır.
  4. Topikal uygulama (Torbalama): İyileşmeyen yaraların ozonlu suyla yıkanarak, vakumlu torba ya da kupa içine ozon verilmesiyle tedavi edilme şeklidir. Ozonlu su, ağız içi geçmeyen yaralarda da kullanılır.
  5. Eklem içi, eklem çevresi  ve kas içi ozon enjeksiyonları
  6. Cilt altı, kulak içi, burun içi, vajinal, mesane içi ozon uygulamaları
  7. İnfrared Medikal Ozon Sauna: Far-infrared, tıpkı güneş ışığı gibi deri altına işleyen (6-14 micron arası) dalga boyunda bir ışındır. Bu ışınlar, canlılarda yaşayan hücrelerin sağlığını ve gelişmesini destekler. Bu ısıtma işlemi, kan akışını hızlandır ve yeni hücre oluşumunu arttırır. Far-infrared ışınlar, dokuya derinlemesine işler ve meydana gelen titreşim sayesinde yağ hücrelerinde depolanan toksinlerin atılmasına yardımcı olur. Bu ışınlar, su moleküllerini uyararak harekete geçirir. Ozon ise açılan gözeneklerden içeri girerek, etki mekanizmasını çok üst seviyelere taşır. Far-infrared ozon sauna ile derinden ısınan vücut, ozon emilimi ile birlikte hızlı yağ yakmaya başlar. Vücudumuzda yağ tabakası, derinin yaklaşık 1 cm altından itibaren başlar. Klasik saunalarda sıcaklık derinin 0,5-1 cm altına işleyebilirken, far-infrared ısı derinin 3-5 cm altına kadar etki ederek, yağ hücrelerini rahatlıkla parçalayabilir. Klasik saunalara göre yaklaşık 7 kat daha fazla toksin atma etkisine sahiptir.

YAN ETKİLERİ:

Ozon terapinin yan etkilerine bakıldığında, belirli bir yan etkisi yoktur. Oluşan komplikasyonlar, yanlış uygulamalara bağlı olarak bildirilmiştir. Favizm yani bakla alerjisinde, tiroid bezinin normalden fazla çalıştığı durumlarda ve kan kanserinde yapılmaz.

OZON TERAPİ ŞU DURUMLARDA UYGULANIR:

Yaşlanmayı geciktirmede, kronik yorgunluk, fibromyalji, geçmeyen abseler, tedaviye dirençli kronik enfeksiyonlar, her türlü romatizmal hastalıklar ve vaskülitler (Raynaud, FMF, Behçet vb.), akciğer hastalıkları (astım, KOAH vb.), kalp damar hastalıkları, gözde sarı nokta hastalığı (maküler dejenerasyon), cilt hastalıkları (psöriazis, sedef, egzema, atopik dermatit vb.), otoimmun ve alerjik hastalıklar (inflamatuar bağırsak hastalıkları, crohn, ülseratif kolit, MS, romatoid artrit, ankilozan spondilit, SLE, Hashimato tiroidit, osteoartroz, diyabet ve komplikasyonları, kanser, Alzheimer, detox uygulamaları ve metabolik sendrom, ozon terapi uygulandığı durumlar arasında sayılabilir.

Daha Fazla Göster

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu