MedAmerikan’dan Anneler Günü’ne özel tavsiyeler

MedAmerikan

Hamilelik, içerisinde birçok duyguyu barındıran, aslında annenin psikolojik olarak tekrar doğabildiği bir süreç. Bu süreç, ebeveynlerin her ikisi için de bir bebek sahibi olmayı düşünmeye başladıkları andan itibaren oluşmaya başlar. Zaman içerisinde bebek sahibi olmakla ilgili hayallerin ve kaygıların, anne ile babalığı şekillendirdiği gözlemlenir.

MedAmerikan Tıp Merkezi doktorlarından Pedagog Güzide Soyak, eşler arasında iletişim ve ilişkinin destekleyici olmasının büyük önem taşıdığına değinerek; eşinin desteğini hisseden bir annenin duygu durumunun ve bebekle kurduğu ilişkinin iyi yönde geliştiğinin gözlemlendiğini belirtti. Çok özel bir dönem olan hamilelikte çiftlerin dayanışması, bebeğin gelişimine de olumlu yansıyor.

Doğumla birlMedAmerikan-Tip-Merkezi-Doktoru-Pedagog-Guzide-Soyakikte ilk günlerde görülen ve annelik hüznü olarak tanımlanan, ilk 10 gün içerisinde geçen bir süreç yaşanabildiğini söyleyen Pedagog Güzide Soyak; huzursuzluk, artan kaygı hali, ağlama krizleri ve değişen duygu durumlarının bu dönemde sıklıkla gözlemlenebildiğini, bu dönemin doğum sonrası “uyum süreci” olarak adlandırıldığını ifade etti. Soyak, açıklamalarının devamında şunları ifade etti:

HER AĞLAMA, BİR SIKINTI AĞLAMASI DEĞİLDİR…

“Birçok anne bebeklerini her ağladığında kucaklarına alıp almamaları konusunda kararsız kalırlar. Bebeğin ağlamasının tedirginlik yaratması normaldir, fakat her ağlama bir sıkıntı ağlaması değildir. Ağlamaların bir ihtiyaç doğrultusunda olup olmadığını anlamak için deneme-yanılma süreci kullanılabiliyor. Bebeği tanımaya başladıktan sonra bu kaygının da azaldığı gözlemleniyor. Kucakta olmak sadece bebek için değil, anne için de anlam taşır. İhtiyaçları zamanında karşılanan ve rahatlayan bebeğin, bakım veren ebeveyni ile temel güven duygusunu oluşturduğu gözlemleniyor. İhtiyaçları karşılanan bebeklerin rahat, huzurlu ve iletişime açık olmaları, bu sürecin sağlıklı geliştiğini gösterir. Bebekler, yaşamın ilk yıllarında temelleri atılan sosyal ilişki kurma ve sürdürme becerisini ebeyenlerin ile kurdukları ilişki üzerinden öğrenirler. Anne ve bebek arasındaki göz teması, gülümseme ilk adımlardır. İlk bebeklik döneminde anneye duyulan ihtiyacın sonraki yıllarda azalması da beklenen bir durumdur.”

OYUN, ÇOCUK GELİŞİMİ AÇISINDAN KRİTİK ÖNEME SAHİP…

İlk 3 yaş içerisinde gelişen, bağımlı olmaktan bağlı olmaya geçişi hazırlayan bu dönemin ebeveynlerin tutumu ile şekillendiğini aktaran Güzide Soyak, bundan sonraki süreçleri ise şöyle anlatıyor: “Yanında annesi olmadan hiçbir yerde kalamayan, bütün ihtiyaçlarının annesi tarafından karşılanmasını isteyen, en ufak bir zorlanmaya tolerans göstermeyen çocuk haline dönüşürler. Kontrol ve kısıtlama duygusu, bir süre sonra anneyi de zorlayan bir duygu haline dönüşür. Çatışmamak, bağımlı ilişkileri oluşturmamak için çocuğun kendini tanıma ihtiyacına destek vermek, stres yaratan durumları çözümlemesini beklemek, onun gelişimine faydalı olacaktır. İyi anne, baba olmak bebeğin yerine düşünmek ve bütün karşılaştığı zorlukları onun yerine aşmak olmamalı. Yine çocukların dünyasını anlamak, ilişkiyi güçlendirmek için oyunu kullanmanın ne kadar kıymetli bir yöntem olduğu unutmamalı. Oyun, çocuğun gelişimi içerisinde ilgi ve becerilerini keşfetmesi, duygularını ifade edebilmesine yardım eden en önemli yoldur. Çocuklar, arkadaşları ve ebeveynleri ile kurduğu oyunlarda onları gözlemleyerek, iletişim kurarak, bazen sırasını bekleyerek ve yöntemler geliştirerek bilişsel, duygusal ve sosyal becerilerini güçlendirir.

SAĞLIKLI ANNE, BABA, ÇOCUK İLİŞKİSİ KURUN…

Bazı anne, babaların çocukları ile ilişkilerinde sınır koyamadığı, onların kırıklık yaşadığı durumlarda gösterdikleri tepkileri karşılamada tahammülsüz davrandıkları gözlemleniyor. Tüm anne ve babalar çocuklarının özgüvenli, sevgi dolu ve kendilerine has bir kimlikle büyümesi arzusu içerisindedir. Çocuğun farklılıklarına saygı göstermek, tutarlı ve dürüst ebeveyn olmak, kendisi ile ilgili olumlu algı geliştirmesine neden olacaktır. Sağlıklı anne-baba-çocuk ilişkisi sonucunda özgüvenli, sınırlarını bilen; bilişsel, sosyal ve duygusal gelişiminin olumlu geliştiği çocuklar oluşacaktır.”

Daha Fazla Göster

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu