Bağdat Caddesi dünyada bir numara olabilir

Bağdat Caddesi yalnızca İstanbul ve Kadıköy için değil, tüm Türkiye ve Türk Turizmi için önem taşıyan bir caddedir. Dünyanın ünlü metropollerin de metropolü simgeleyen, adı o metropol ile birlikte anılan caddeler vardır. Buralara giden turistler, o caddeleri görmeden dönmezler.

Bu konum için Türkiye’de Bağdat Caddesi’nden daha şanslı bir cadde düşünemiyorum. Gecesi ayrı, gündüzü ayrı güzellikler sergiler. Dünyanın hiçbir metropolün de görülmeyecek düzeyde güvenlidir. Anadolu kentlerinde alışveriş, yeme içme ve sosyal yaşam için geleneksel yapısı içinde yaşayan ve yerli halkın rağbet ettiği çok aktif caddeler vardır ama gece hayatı yoktur. Şehircilik literatüründe gece yaşamayan kente ‘büyük kent’, gece yaşamayan caddeye ise ‘büyük cadde’ denilmez.

Türkiye’de mantar gibi artan alışveriş merkezleri caddelerin aleyhine çoğalıyor. Özellikle gençler sosyal yaşamlarını alışveriş merkezlerine taşıyorlar. Sabah, akşam, öğle yemeklerini ve arkadaşlarıyla buluşma yerlerini alışveriş merkezlerine yönlendirmiş gibi bir hayat sürdürüyorlar. Hem sosyal yaşam şekil değiştiriyor hem de genç yaşamı…

Alışveriş merkezlerinin hemen hemen hepsi biraz değişik mimarilerle birbirlerini tekrarlayan şeylerdir. İçinde hayat değil yalnızca alışveriş bulunduğu için insanı etkileyen anılar, yıllara dayanan dostluklar, geçmişi simgeleyen tatlar yoktur. Oysaki insan yaşadığı yerin ruhunu, sıcaklığını arar ve özler. Yüzlerce yıllık İstiklal Caddesi’nde bile Bağdat Caddesi’nde bulunan hemşerilik duygusuyla zenginleşmiş sıcak ortamı bulamazsınız. Alışveriş merkezlerinde bu sıcak dostluk ortamı hiç bulunmaz.

Türkiye’nin ve İstanbul’un tüm ünlü caddelerini gözden geçiriniz. Bağdat Caddesi’nde dolaşan insanların entellektüel yapısını, kalitesini ve güzelliğini başka yerlerde görebilmek olası değildir. Bağdat Caddesi; insanları, mağazaları ve markaları ile kalitenin ve güzelliklerin sergilendiği bambaşka bir dünyadır.

Tüm bu zenginliğine, görkemine ve güzelliğine rağmen, Bağdat Caddesi’nde pek az yabancı turist görürsünüz. Dolaşanların büyük bölümü Kadıköylülerdir. Fiziksel yapısı ile dünyanın en önemli caddelerinden birisi olmaya adaydır. Ama cadde kendi haline bırakılmıştır ve sahipsizdir. Sahibi olarak İstanbul Büyükşehir Belediyesi görülür. Sahiplenmesi gereken yerel belediye, Kadıköy Belediyesi ile Büyükşehir Belediyesi arasında yıllara uzanan çekişmeler vardır. Bu çekişme Bağdat Caddesi’nin kurumsal bir kimliğe kavuşmasına ve gelişmesine büyük zarar vermiştir. Caddede Büyükşehir Belediyesi ayrı, Kadıköy Belediyesi ayrı anlayış içinde çalışır ve ayrı ayrı işler yaparlar.

Bağdat Caddesi üzerindeki bankalar ve mağazalar kendi markalarına güvendikleri için caddenin değil, kendi mağazalarının daha çekici olması amacıyla çaba sarf ederler. Cadde’nin prestiji ve etkinliği için bir proje veya çalışma yapmazlar. Oysaki önemli olan Cadde’nin aktif ve saygın bir çekicilik kazanmasıdır.

Belediyeler birleşip bir şey yapamadığına göre mağazaların ve mal sahiplerinin birleşip Bağdat Caddesi’ne canlılık kazandıracak projeler ve çalışmalar yapmaları gerekir. Örneğin bir dernek kurup Bağdat Caddesi’nde kendi çabalarıyla festivaller, sergiler, etkinlikler, şovlar, konserler düzenleyebilirler. Belediyeler arasındaki anlayış farkını Cadde lehine teke indirebilirler. Yurtiçinde ve yurtdışında Cadde’nin tanıtımını yapabilirler. Turizm acenteleriyle işbirliği yapıp, Cadde’deki yabancı turist sayısını artırabilirler.

Bağdat Caddesi kendi doğal olanaklarıyla kendi şansını kendi yaratmıştır. Ama hâlâ hiç değerlendirilmemiş öyle geniş olanakları vardır ki; küçük çabalarla dünyanın bir numaralı caddesi olmaya adaydır.

İnal AYDINOĞLU

Daha Fazla Göster

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu