Mankind, 3. dalga kahveleri ve sağlıklı ürünleriyle Bağdat Caddesi’ne yeni bir soluk getiriyor

Bağdat Caddesi’ndeki Ethemefendi mahallesinde 21 Ağustos’ta butik bir kahve dükkanı olarak hizmete giren Mankind Coffee & Eatings pandemi nedeniyle sessiz sedasız açıldı ama kısa bir sürede büyük ilgi gördü. 3. nesil kahveleri, glutensiz ve şekersiz sağlıklı yiyecekleriyle ön plana çıkan Mankind, cadde üstündeki kalabalıktan kaçıp ara sokaklara sığınmak isteyenler için iyi bir liman oldu. Turizmci bir aileden gelen Mankind’in işletmecisi ve kurucusu Berk Aygün, “Bağdat Caddesi’ne çok güveniyoruz. Burası Türkiye’nin en popüler caddesi. Avrupa’nın bile kıskandığı bir yer. Buradaki kitle, mekânımızı ve ürünlerimizi kısa sürede sahiplendi. Zamanla daha da iyi olacağımızı düşünüyorum” diyor. Biz sorduk, kurucusu Berk Bey içtenlikle cevapladı.

Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?

60 yıldır ticaret ile uğraşan bir aileden geliyorum. 33 yaşındayım, evliyim bir erkek babasıyım ve Giresun doğumluyum. 6 yıl önce ailemden izin isteyerek onların desteği ile kendi şirketimi kurdum ve yeme-içme alanında yola çıktım. Ticareti bana sevdiren ve öğreten dedem Bekir Aygün. Zaten onun elinde büyüdüm. Artık turizm de bizim aile mesleğimiz oldu. Ailemizin bir bölümü şu an Türkiye’nin en başarılı otel grubunu oluşturuyor. Ankara Başkent Üniversitesi Turizm İşletmeciliği mezunuyum. Yeme-içme de turizmin bir bölümü olduğu için hayalimde hep kendi markamı yaratabilmek vardı. Kahve, hem dünyada hem de Türkiye’de yükselen bir sektör olduğundan çok revaçta. Bu yüzden butik kahveciliğe yöneldim. Butik kahveler de şekersiz, daha sağlıklı ürünler sunuluyor ve katkı maddesi yok. Pandemi nedeniyle zorlu bir süreçten sonra açılış yapamadan 21 Ağustos’ta dükkânımızı açtık. Kısa sürede büyük ilgi gördük, kitlemiz kar topu gibi büyüyor.

Bağdat Caddesi’nde açmaya nasıl karar verdiniz? Hikâyesini sizden dinleyelim…

Çocukluğum Giresun’da geçti ama bir ayağımız da İstanbuldaydı. Neredeyse bütün tatillerde İstanbuldaydık. İstanbul’a geldiğimizde Bağdat Caddesi bizim vazgeçilmez durağımızdı. Türkiye’nin farklı şehirlerinde de yaşadım. Son 6 yıldır da eşim ve çocuğumla beraber İstanbul’da yaşıyorum. Bağdat Caddesini çok sevdiğim ve güvendiğim için kahve dükkânını burada açmak istedim. Bulunduğumuz konum butik kahveciliği de benimseyecek bir lokasyon. Kafamızdaki imajla örtüşüyor. Genel olarak insanların cadde üstündeki kalabalıktan kaçıp ara sokaklara gelme eğilimi olduğunu görünce de Ethemefendi üzerindeki bu mekânda karar kıldık. Daha sonra Şubat ayında Pave Stüdyo adındaki mimari ekibimizle beraber konsepti oluşturduk. Onların bir ayağı da İtalya’da bulunuyor. Konumumuz da Bağdat Caddesi olduğu için dükkânımıza Avrupai bir hava katmak istediler.

Pandemi nedeniyle açılışınız da uzamış oldu. Bu durumdan ne kadar etkilendiniz?

Araya pandeminin girmesi aslında avantjımıza oldu diyebilirim. Bazı şeyleri daha rahat görmemizi sağladı. Mesela hijyen konusu çok önemli. Havalandırmalarımızı, klimalarımızı mimari ekibimizle beraber bu yeni duruma göre dizayn ettik. Misafirlerimiz sosyal mesafeye uyduğu ve maske taktığı sürece endişe edeceği hiçbir şey yok. Müşteri gittikten sonra masalarımızı dezenfekte de ediyoruz. Özellikle olumsuz geri dönüşleri çok önemsiyoruz, uyarıları dikkate alıyoruz. Bahçeyle beraber 80 kişilik oturma alanımız var. İçeride öğrenciler ve çalışmak isteyenler için güzel bir alanımız mevcut. İnsanlar dışarıda gıda tüketmekten çekiniyor ama koronavirüs kaynaklı yiyeceklerde bir sorun yok. Zaten, işyerimizde çalışanlarımız bütün hijyen kurallarına uyuyor. Şimdiye kadar güzel geri dönüşler aldık. Kışa da hazırlıklıyız.

Ürünlerinizden de bahseder misiniz?

3. dalga, kahvenin ve çekirdeğin öne çıktığı bir kavram. Biz de taze çekirdekler kullanıyoruz. Ayrıca Almanya ve İtalya’dan getirttiğimiz en iyi kahve ekipmanlarını tercih ediyoruz. Bütün mutfak danışmanlığımızı da Balat’taki Smelt &Co’dan iki arkadaşımız yapıyor. 3. dalga kahveci de olabilecek tabaklarımız mevcut. Ağır diyeceğimiz et, kızartma tarzı yiyeceklerimiz yok. Ekmeklerimizin hepsi ekşi mayalıdır. Kahvaltı, öğle ve akşam yemeği olmak üzere bütün öğünleri yiyebilirler. Tatlılarımız da hafif. Menümüzde insanları rahatsız etmeyecek glutensiz ve şekersiz sağlıklı ürünlerimiz var. Kahvelerimizde şurup kullanmıyoruz. Soğuk demlemeler var. Çayı ön plana çıkarmak istemiyoruz ama çok güzel bitkisel çaylarımız var. Bütün ürünlerimiz kendi mutfağımızdan çıkıyor. Amacımız misafirlerimizi en doğru kahve ile buluşturabilmek.

Bağdat Caddesi’nde bir yandan kiralık dükkanlar da arttı. İşletme sahiplerine bir mesajınız var mı?

Bağdat Caddesinde kiralık dükkânların çoğalması, insanların büyük hayallerle başladıkları işini kapatmak zorunda kalması bizi de çok üzüyor. İşletmeler birbirini tamamlar. Bağdat caddesinde çok değerli ve bu işi hakkı ile yapan butik kahve işletmeleri var, Mankind ve bu gibi işletmelerin değerini bilmek gerekir diye düşünüyorum, çünkü bu gibi işletmelerde çok emek var. Mal sahiplerinin esnafı desteklemesi ve kolaylık göstermesi gerektiğini düşünüyorum. Başka Bağdat Caddesi yok. Bu durum ülkemiz için de güzel değil. Pandemi nedeniyle insan sağlığının ne kadar önemli olduğu ve paranın ikinci planda kaldığı umarım anlaşılmıştır.

Mankind ile gelecekteki hedefleriniz neler?

Öncelikle Mankind’ı şubeleştirmek gibi bir hedefim yok. Bağdat Caddesi Ethemefendi Mahallesinde butik olarak kalsın istiyorum. Kahve zincirleri gibi olmasın. Yerel markalara sahip çıkılmalı ve girişimcilere destek verilmeli. Mankind tamamen yerli bir işletmedir. Mankind ile butik ama kahvelerin ön plana çıktığı, gelen herkesin mutlu ayrıldığı bir yer hayal ediyorum. Bu gibi işletmelerin ve anlayışın çoğalması dileğiyle…

Daha Fazla Göster

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu