Erenköy’ün göbeğindeki kargaşa: Perşembe Pazarı

Kadıköy’ün gözde semtlerinden olan Erenköy’de perşembe günleri kurulan pazar, kelimenin tam anlamıyla bir kaos yaratıyor. Her ne kadar mahalle sakinlerine yakınlığı açısından kolaylık sağlasa da mahallelilerin genel değerlendirmesi, eksilerin artıları götürdüğü yönünde.

Tüccarbaşı’ndan Kazasker’e kadar uzanan Perşembe Pazarı, vatandaşların hemen hemen bütün ihtiyaçlarını karşılayabilecek kadar kapsamlı ve büyük. İşte tam da bu noktada Erenköylülerin avantaj saydığı bir durum devreye giriyor; sokaklarında, caddelerinde, evlerine oldukça yakın yerlerde kurulan bu pazara arabaya ihtiyaç duymadan yürüyerek kolaylıkla ulaşabilmek ve meyvesinden, sebzesinden, giyiminden, aksesuarından vs akla gelebilecek her türlü ihtiyaçlarını rahatlıkla giderebilmek… Erenköy sakinleri, perşembe pazarının tek olumlu yanının bu kolaylık olduğunu belirterek, olumsuz görüşleri peşi sıra ekliyor: “Çöpten, pislikten, görüntüden, kokudan, trafikten, gürültüden bıktık!”

PERŞEMBE GÜNLERİ HAYAT DURUYOR

Trafik, İstanbul’da yaşayan ve o keşmekeşliğe alışmış olan her vatandaşın alışık olduğu ve artık yadırgamadığı bir durum. Fakat bu yoğunluk, 5 dakikalık mesafeye ulaşmak isteyen insanların hayatından en az yarım saatini çalıyorsa, işte o zaman buna bir dur denmesi gerekiyor, hem de bağıra çağıra bir ‘dur’! Trafiğin altını üstüne getirmede oldukça başarılı olan semt pazarlarının başını çeken Perşembe Pazarı, Minibüs Caddesi’ne direkt olarak bağlanan sokaklarda kurulmasından dolayı, önemli bağlantı yolları da dahil olmak üzere hemen hemen her yeri büyük ölçüde etkiliyor. Minibüs Caddesi’ndeki trafikten kaçan minibüsler ile daracık ara sokaklarda karşılaşmanız da mümkün. Tüm bunların yanında, park sorunları da vatandaşın şikayetçi olduğu konular arasında yer alıyor. Pazara yakın yerlerde oturanlar için araç çıkarmamak ancak bir tercih olabilirdi, fakat perşembe günü arabanızı otoparkınızdan çıkarabilmeniz, sokaklara giriş-çıkış yapabilmeniz mümkün değil. Gerek müşteriler gerekse pazarcılar, Minibüs Caddesi’ne çıkan hemen her sokağa arabalarını, kamyonlarını park ediyorlar; park yasağı demeden, otopark çıkışı demeden… Sabahın erken saatlerinde başlayan bu seremoni, akşam saat 20.00’a kadar devam ediyor.

ESNAF ATEŞ PÜSKÜRÜYOR: “BİZİM İÇİN ÖLÜ BİR GÜN”

Perşembe Pazarı’nın kurulduğu alandaki dükkanlar da var olan kaostan nasibini alıyor. Sokaklarda yer alan butikler, restoranlar, kafeler, kuaförler, bakkallar ve daha niceleri… Pazarın içinden geçiyor dahi olsanız bu dükkanları görebilmeniz mümkün değil. Dolayısıyla Erenköylü esnaflar, perşembe günlerini “ölü gün” olarak tanımlıyor. Bu semt pazarının, çevre dükkanların satış oranını oldukça etkilediğini belirten esnaf, şöyle bir açıklamada bulundu: “Böyle işlek, merkezi ve onlarca dükkanın yer aldığı bir bölgenin tam ortasında kurulan bu pazarın mantığını anlayabilmek mümkün değil. Senelerdir buradayım. Seneler öncesinde pazarın başka bir yere nakil edilmesi konusunda bir duyum almıştık, fakat sonra herhangi bir girişimde bulunulmadı. Belediyenin bu duruma bir el atması gerekiyor. Bu semt pazarının buradan kaldırılması, semtin daha boş ve sakin bir yerinde kurulması gerek. Mahalle arasında pazar olmaz, mahalleliye bu zulüm yapılmaz. Olsa bile küçük çaplı bir pazar olabilir, bu kadar geniş bir alana yayılmamalı. Ayrıca bizim mağduriyetimizin yanında görsel olarak da çirkin bir görüntü yaratıyor. Pazarcılar eşyalarını toplayıp gidiyor, pisliği bize kalıyor. Pazardan sonra çöpler temizleniyor, sokaklar boydan boya yıkanıyor, fakat ertesi gün bile kokusu geçmiyor.”

Semt sakinlerinin, esnafların sorunları bugün bu şekilde, yarın daha da artacak mı azalacak mı bilinmez ama çözümün ertelenmemesi gerektiği bir gerçek…