Böbrek sağlığı için su tüketiminin önemi nedir?

Yeterli miktarda su tüketiminin sağlık açısından ne kadar önemli olduğunu sık sık okumuşuzdur. Peki ama her gün ideal miktarda su tüketiminin böbrek fonksiyonlarının üzerindeki etkisini biliyor muyuz?

SU İÇMENİN BÖBREKLERE FAYDASI

İnsan vücudunda en fazla bulunan madde sudur. Vücudumuzdaki tüm metabolik olayların devamında, besleyici maddelerin gerekli yerlere ulaştırılmasında ve her gün oluşan atık maddelerin vücuttan uzaklaştırılmasında su temel bir aracıdır. Vücuda yeterli miktarda sıvı girmediği zaman böbrek fonksiyonları olumsuz etkilenir. Böbrekler, atıkları filtreleme ve fazla suyu vücuttan uzaklaştırmakla görevlidir. Fakat günlük tüketilen su miktarı, vücudun ihtiyacını karşılayabilecek düzeyde değilse bu, böbreklerin filtreleme işleminde daha az su kullanacağı anlamına gelmektedir. Vücutta daha az su olması; böbreklere fazla yük bindirmek, hatta uzun dönemde böbrek dokularına zarar verebilmek anlamına gelebilmektedir Suyu yeterli almak böbreklerin ve dolayısıyla damarların erken yaşlanmasını önlüyor. Az sıvı alımı idrar yolu enfeksiyonu ve taş hastalığına neden olabilir. ABD`de idrar yolu enfeksiyonlarının tedavilerinde antibiyotik yerine galon galon su önerilmektedir. Kabızlık, mide ekşimesi, migren, gastrit, ülser, böbrek taş, kardiyovasküler bozukluklar, romatoid artrit, sırt ağrıları ve osteoporozun önlenmesinde yardımcı olur.

BÖBREKLERİN İKİ DÜŞMANI VAR: AZ SU VE FAZLA TUZ TÜKETİMİ

Su içmeyi aksatmamak böbrekler için önemlidir. Üstelik böbreklerin görevleri sadece yukarıda belirttiklerimizle sınırlı değil! Kırmızı kan hücrelerinin oluşumunda, kan basıncının kontrolünde, hatta kemiklerin güçlenmesinde etkili bazı hormonların üretiminin desteklenmesi de böbreklerin görevleri arasında. Dolayısıyla böbrek sağlığı, boşaltım sisteminin sağlığından çok daha fazlasını ifade etmektedir.
Aşırı tuzlu yiyecekler de böbrekle ilgili sorunu büyütüyor. Çok fazla tuz tüketildiğinde vücutta biriken tuz oranı artar. Bu durum da böbreklerin kan akışını filtreleyip temizlemesini zorlaştırır. Bununla beraber vücutta toksinler artar ve kronik yorgunluk, karında şişlik, ayaklarda şişlik gibi problemler yaşanabilir. Bazen kişilerin günlük tuz tüketimi 20-25 gramlara kadar ulaşıyor. Salçalı yemekler çok yeniyor, salçada da bol miktarda tuz var. Ayrıca peynir ve turşu birer tuz kaynağıdır.

VÜCUDUN SUSUZ KALDIĞI NASIL ANLAŞILIR?

Vücudunuzdaki suyun %1 ya da %2’sinden fazlasını kaybettiğinizde susuz kalma durumu başlar. Yanıklar, kusma, ishal, karında su toplanması, böbrek yetmezliği, hiperglisemi, idrar söktürücüler, yetersiz su alımı, terleme, diyabet vücudunuzun susuz kalmasının nedenlerinden bazıları olabilir. Araştırmalar, su kaybının %2’ye ulaşmasının kalp sorunları, konsantrasyonunuzun ve performansınızın etkilenmesi, kabızlık gibi sonuçlar doğurabildiğini ortaya koymaktadır. Günde ne kadar su tüketmeniz gerektiği çeşitli etmenlere bağlı olarak değişse de genel görüş, yetişkin bir kadının günlük toplam 2.7 litre, erkeğin ise toplam 3.7 litre sıvı alması gerektiği yönündedir. Vücudunuz sıvı ihtiyacını suyun kendisinden, diğer içeceklerden ve yediğiniz besinlerden elde eder. Belirtilen toplam sıvı ihtiyacının %70-80’ini içtiğiniz içecekler, kalanını da yiyecekler karşılar.

Böbrekleriniz bu belirtilerle alarm veriyor:

Ayak bilekleri, el ve yüzde şişme
Çabuk yorulma
Bulantı ve kusma
Geceleri nedensiz yere idrara çıkma ve idrar alışkanlığında değişiklik
Tansiyonun yüksek olması
Nefes darlığı, nefes almada zorluk
Tat almada bozukluk
Kötü nefes kokusu
Ağız kuruluğu
Ağlarken az gözyaşı
Koyu renkli idrar

İHTİYACINDAN FAZLA SU İÇMEK

Günlük su ihtiyacı kişiden kişiye değişiklik gösterir. Yaş, kilo, sağlık durumu, alınan ilaçlar, yapılan egzersizler ve çevresel etkenler, günlük su tüketimi miktarında farklılık yaratan faktörlerden bazılarıdır. Yapılan araştırmalar yetişkin bir kadının günlük 2.7 litre, erkeğin ise 3.7 litre sıvı alması gerektiğinin altını çizer nitelikte. Günde 4-5 litre su içilmesi halinde böbreğin idrarı konsantre etme yeteneğinin zorlandığı, bunun da vücutta sodyum oranını azalttığı, vücuttaki kas kitlesi ve yapısına göre su tüketiminin ayarlanması gerektiği söyleniyor.

SU ZEHİRLENMESİ NEDİR?

Su zehirlenmesi, çok miktarda suyun kısa sürede tüketilmesi nedeniyle meydana gelir. Normal şartlarda böbrekler fazla suyu boşaltır fakat tükettiğiniz aşırı miktarda sıvı bu sisteme fazla gelebilir. Su zehirlenmesinin belirtileri fark edilmeyebilir. Kafa karışıklığı, yer-zaman karışıklığı, mide bulantısı, kusma, zihin durumunda değişiklikler ve psikotik belirtilerin olduğu erken dönemde bu durum fark edilmeden devam edebilir. Su zehirlenmesi, en sık psikojenik polidipsi denilen takıntılı su içme davranışının sonucu olarak yaşanabilir. Erken teşhis, su zehirlenmesinin ölüme kadar gidebilen hiponatremiye dönüşmemesi için oldukça önemlidir

Daha Fazla Göster

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu