Bağdat Caddesi nostaljisi

Bağdat Caddesi, Bostancı dolmuş durakları önünden başlayarak, Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı’nın ilerisinde bulunan Kurbağalıdere Köprüsü’ne kadar devam ediyor. Bağdat Caddesi’nin ilk adı “Bağdat Yolu” olarak biliniyor. 1934’te ise Kurbağalıdere Köprüsü’nden başlayarak Bostancı Meydanı’na kadar uzanan hat, “Bağdat Caddesi” ismini aldı.

Bağdat Caddesi boyunca 1930’lu, 40’lı ve 50’li yıllarda çok sayıda bahçeli villa inşa edildi. 1960’lı yıllarda Bağdat Caddesi’ne çınarlar dikilirken, çıkarılan imar kanunuyla villalar yerlerini apartmanlara bırakmaya başladı. 1970’li yıllardaki gençlik burayı daha da canlandırdı, zamanın deyimiyle “piyasa” bir cadde oldu. Son model arabalarıyla yakışıklı erkeklerin, mini etekli ve şık kıyafetli güzel bayanların gezdiği bir yer haline geldi. O zamanlar gençliğin buluştuğu bir cafe vardı. Hafta sonlarının Pergola Cafe’si, buranın elit insanlarının buluştuğu, sohbet ettiği, zaman geçirdiği en keyifli mekandı. Babam ve annem, ortak arkadaşlarıyla burada buluşup çay, kahve içerlermiş.

Bağdat Caddesi

Ben de doğma büyüme Bağdat Caddeliyim. 80’li ve 90’lı yılları anlatabilirim. Çocukluk ve genç kızlık dönemim burada geçti. 15-16 yaşlarımda arkadaşlarımla kaykaya binerdik. Zamanın modası Benetton’un renkli salopetleri, Converse ayakkabılarım vardı. Genç kızlık döneminde arkadaş gruplarımla buluşur, o dönem moda olan ünlü Levis 501’lerin her renginden jeanlerle Cadde’nin podyum havasında yürürdük. Podyum havasında diyorum çünkü Cadde, 90’yı yıllardaki gençliğin daha çok sportif giyimlerle dolu bir yürüyüş alanıydı.

O zamanlar Cadde’de fazla cafe ve restoranlar yoktu. Bir tane Opera Pastanesi vardı ki, tüm arkadaş grupları orada toplanır, etrafa bakınır, kim ne giymiş birbirlerini süzer ve sohbet ederlerdi. Bir giyim yarışı vardı. Bağdat Caddesi, benim gençliğimden şimdiki jenarasyona kadar geçen zamanda en kıymetli caddedir. O zamanlar arkadaş olduğum kişileri halen caddede yürürken görmek, selamlaşmak, geçmişten bugüne kaldırımları arşınlamak, her zaman bana mutluluk veriyor. Bana göre bu cadde, kalitesi ve rahatlığı ile İstanbul’un diğer ünlü caddelerinden daha ayrı bir özellik taşıyor.

2000’li yıllarda katbekat artarak, özellikle Suadiye’den başlayarak çevreyoluna kadar uzanan bölgede mağazalar ve iş yerleri yer alıyor. Türkiye’nin ve dünyanın birçok ünlü markasının Bağdat Caddesi’nde en az bir mağazası bulunuyor. Cadde, eski yıllardan bu yana değişime uğraya uğraya birçok insanın yürüyüş, gezinti, alışveriş, stres atma, yeme-içme, eğlenme adına vazgeçemediği bir yer olarak ve nesilden nesile en sevilen cadde olarak işliyor.

Cadde’nin çok sevilmesi üzerine geçtiğimiz yıllarda İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından kaldırımlar genişletildi ve burada vakit geçirmek isteyen insanlara daha büyük bir alan sağlandı. Temiz ve bakımlı Bağdat Caddesi, Paris’in Champs-Élysées caddesinden bile daha sıcak bir görünümde yer alıyor. Birçok kişinin “Cadde’de buluşalım” demesi, buranın ne kadar sevildiğini bizlere anlatıyor.

Bağdat Caddesi
Bağdat Caddesi
Daha Fazla Göster

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu