İdealist Diş Hekimi, pozitif vakalı hastaların dertlerine derman oldu

Diş Hekimi Merve Cingi Kar, işini aşkla yapan doktorlardan biri… Kar, pandemi sürecinde Göztepe’de çalıştığı diş kliniğinin belli bir süreliğine kapanmasıyla kendisini filyasyon ekibinin içinde buldu. Sahada tulumları giyip, gözlüklerini takarak ekibiyle beraber ev ev gezerek pozitif hastalara ilaç götürdü, onlara yardım etti, dertlerini paylaştı. Canla başla çalışan Kadıköy İlçe Sağlık Merkezi ekibi olarak Kadıköy Kaymakamlığından teşekkür belgesine layık görüldüler. Biz de bu kutsal görevi gerçekleştiren Merve Cingi Kar ile hem pandemi sürecinde yaşadıklarını hem de diş tedavisinde dikkat edilmesi gerekenleri konuştuk.

Bize kendinizden bahseder misiniz?

Kıbrıs’ta Diş Hekimliği fakültesinden mezun oldum. Yeditepe Üniversitesi’nde de protez masterı yaptım. Ocak 2020’de devlette İstanbul Göztepe Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi’nde işime başladım. İnsanlara yardım etmek istediğim için özel sektörden devlete geçtim. Çünkü özele gelen insanların maddi durumları daha iyiyken, devlete gelenlerin ise imkânları daha kısıtlı oluyor. Bu yüzden devlette yardıma ihtiyacı olan daha çok hasta var. Onlara yardım etmek beni mutlu ediyor. Fakat pandemi nedeniyle mart ayından beri farklı bir süreç işlemeye başladı. Artık diş tedavisi yerine pozitif vakaları olanların evlerine ilaç vermek, temaslılarından semptomu olanlar varsa sürüntü almak amaçlı gitmeye başladım ve bende bu süreçte koronayı atlatıp tekrar işime devam ettim.

Mart ayından Haziran’a kadar diş klinikleri de kapandı. Sadece acil servisler açıktı. Devlette çalışıyorken bu durum sizi nasıl etkiledi?

Pandeminin başlamasıyla beraber Göztepe Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi’ndeki görevim Kadıköy İlçe Sağlık Merkezi’ne kaydırıldı. Kadıköy Bölgesi’ndeki tüm ilçeleri dolaşacak olan filyasyon ekibine atandım. Diş hekimliği ile ilgili birşey yapmayacaktım. Telefonla hastaları arayacak ve sahada olacaktım. İlk başta Kadıköy ilçesindeki bütün pozitif hastalara telefon ettik. Onlara önce “İlaçlar ulaştı mı? Kronik rahatsızlığınız var mı? Temas ettiğiniz kişiler kimler?” gibi sorular soruyorduk. Daha sonra tulumlarımızı giyip, gözlüklerimizi takarak onların evlerine gidiyor, ilaç götürüyorduk. Bütün iş yerlerinin kapandığı dönemde günde minimum 10 ev dolaşıyorduk. Hastalardan sürüntü örneği aldık. Bütün sağlık çalışanları olarak öf bile demeden hala çalışmaya devam ediyoruz. Kadıköy Kaymakamlığı da canla başla yaptığımız çalışmalardan dolayı bize bir teşekkür belgesi sundu. Ben de o ekibin bir parçası olduğum için çok mutluyum.

Haziran ayı itibariyle normalleşme sürecine girildi. Diş klinikleri de eskisi gibi hastalarını kabul etmeye başladı. Siz bu noktada ağız ve diş sağlığının hayatımızdaki önemi hakkında neler söylemek istersiniz?

Türkiye’de maalesef insanlar dişleri ağrıyınca doktor aklına geliyor. Sağlığımız aslında ağızdan başlar. Diş, bütün organlarınıza bağlıdır. Dişler ne kadar iyiyse vücutta o kadar sağlıklı olur. Kişi yemek yemeden yaşayamaz, az yerse zayıflar, çok yerse şişmanlar, istediğini yiyemezse üzülür, dengeli yerse yüzü güler mutlu ve sağlıklı olur. Her durumda dişlerine ihtiyacı var. Dişleri ağızda tutabilmenin tek yolu da ağız hijyenini korumaktan geçiyor. Bu yüzden hiçbir şey olmasa bile en azından 6 ayda bir veya yılda bir diş doktoruna görünmelerini tavsiye ediyorum. Böylece hayata daha güleryüzlü ve sağlıklı bakarlar.

Günlük diş bakımımız nasıl olmalı? Sağlıklı dişler için nelere dikkat etmeliyiz?

Günde en azından 2, tercihen 3 kere dişler fırçalanmalı. Akşam yatmadan önceki fırçalama seansını mutlaka diş ipi uygulaması takip etmeli. Ne kadar fırçalarsanız fırçalayın dişlerin ara yüzlerini diş ipi kullanmadan temizlemek imkânsız. Dişler sert bir şekilde fırçalanmamalı, bu durum aşındırmaya neden olabilir. Dilin üzerini bir dil temizleyici yardımıyla sıyırma işlemi yapılabilir ya da normal fırça ile temizleyebilirler. Şeker yemeyi azaltmak, yapışkan yiyecekleri az tüketmek, asitli içeceklerden uzak durmak başlıca prensipler diyebilirim. Genel sağlığımızın iyi olması da haliyle diş sağlığı üzerinde büyük bir etken.

Tedaviye gelen hastalarınız arasında Dentofobia (dişçi fobisi) korkusu olanlar için herhangi bir önleminiz var mı?

Karşımızdaki insanı sakinleştirmek ona güven vermek gerekiyor. Korkan olursa zorlamıyoruz, onu sakinleştirmeye çalışıyoruz. İsterse bir sonraki gün veya hazır olduğunda gelmesini tavsiye ediyoruz. Fakat şimdiki teknolojiler sayesinde bu oranın çok düştüğünü söyleyebilirim. Eski yıllara oranla korkan hasta sayısı daha az oluyor.

Türkiye sağlık turizminde de iddialı. Diş turizmi açısından siz durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Yurt dışından diş yaptırmaya gelen çok kişi var. Babam Şekür Cingi de ben de birçok yabancının dişlerini tedavi ediyoruz. Türkiye için sağlık turizminde diş önemli bir yer kaplıyor bence. Bu bağlamda ekonomik anlamda da ülkeye döviz girdisi sağlıyor diye düşünüyorum. Diğer ülkelerin pandemi sürecinde sağlık sistemleri çökerken biz iyi durumdayız. Katıldığım kongrelerde Japonya, Amerika, Almanya gibi ülkelerden altta olmadığımızı gördüm. Onlar ne uyguluyorsa bizde de aynı işlemler uygulanıyor.

Daha Fazla Göster

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu