“Bağdat Caddesi’nde işyerleri için kiralar düşebilir ama satılık rakamları düşmeyecek”

22 yıldır Bağdat Caddesi ve çevresinde gayrimenkul danışmanlığı yapan bölgenin marka yüzü Buket Verişoğlu, verdiği eğitimlerle sektöre birçok yeni ismi de kazandırdı. 90’lı yıllarda sadece işi gücü olmayanların yaptığı bir iş gibi görülen emlakçılık mesleğine, güleryüzü, samimiyeti ve çalışkanlığıyla gereken itibarı kazandırmış bir isim olarak da ön plana çıkıyor. Bugüne kadar 3 bin 500’ün üzerinde satış yapan ve büyük başarılarından dolayı üretkenlik koçluğu, shift eğitmenliği gibi ünvanları bulunan Verişoğlu ile bünyesinde çalıştığı KW’nin Bağdat Caddesi’ndeki ofisinde buluştuk ve emlak sektörü hakkında konuştuk.

Sizi tanıyabilir miyiz? Emlakçılığa nasıl başladınız?

Satış kökenliyim, 1993 yılında Net holding bünyesinde Duty Free Shop’ta çalışıyordum. Kısa sürede satışta ciddi başarılar elde ettim. İlk kez emlakçılıkla karşılaşmam ise 1998 yılıydı. Bana çok uzak bir meslekti. Hiçbir tanıdığım yoktu. Türkiye’de de sadece işi gücü olmayanların yaptığı bir iş olarak görülüyordu. Ben de bankacı bir arkadaşımın tavsiyesiyle 1998’de Cemil Topuzlu Caddesi üzerindeki bir Gayrimenkul firmasında sektöre Sözleşme Müdürü olarak adım attım. Maaş artı prim usülü ile işe başladım. Geçici olur diye düşünüyordum ama yurt dışı kaynaklı araştırmalar yapınca bunun bir kariyer olabileceğini fark ettim. Türkiye’de ne RE/MAX ne de KW vardı o sıralar. Aynı Gayrimenkul şirketi ile disiplinli çalışarak hızlı bir şekilde büyüdük. Şirkete ilk yılın sonunda yüzde 50 ortak oldum. Zamanla 7 ofise çıktık. Takımıma da koçluk ve mentorlük yaptım. 2000’li yıllarda inşaat sektörüne de giriş yaptım. Bağdat Caddesi’nde 9, toplam 15 inşaatın içinde ortaklığım oldu. Bugüne kadar 3 bin 500’ün üzerinde de satış yaptım.

Peki KW Cadde ile nasıl tanıştınız?

2013’te ailevi nedenlerden dolayı şirketi eşime devrettikten sonra bir arayış içine girmiştim. Ya kendi ofisimi kurucaktım ya da kurumsal yapıda güçlenecektim. KW’nin eğitimlerini henüz fark etmemiştim. Bu yüzden önce RE/MAX’ta eğitim aldım ama bakış açılarının bana uygun olmadığını fark edince, kendi ofisimi kurmak üzereyken 2015 yılında KW ile tanıştım. Türkiye’ye yeni girmişti. Eğitimlerine katılınca kendimi buraya ait hissettiğimi gördüm. 3 kişilik bir kadroyla işe başladım. Bugün bu rakam 218’e kadar çıktı. Aynı zamanda eğitmenlik yapıyorum. KW TÜRKİYE Onaylı Eğitmen, KW CADDE Fakülte Onaylı Eğitmenim. Türkiye’de ilkleri başararak Türkiye’nin onaylı ilk dört üretkenlik koçundan biri oldum.

Üretkenlik Koçu tanımını açar mısınız? Ne demek?

Üretkenlik Koçu kavramı Türkiye’ye ilk kez KW ile geldi. Ben de daha önce ortağı olduğum şirkette mentörlük ve koçluk yapıp şirketimi büyütmüştüm. Bu yüzden Türkiye’de ilkleri başarmak istediğimden üretkenlik koçu olma teklifi gelince kabul ettim. Birçok kişinin arasından seçildim. KW’de 1.5 yıl üretkenlik koçu yaptım. Türkiye’nin en büyük üretkenlik koçu ünvanını aldım. Fakülte onaylı eğitmen oldum. Anlamına gelirsek; üretkenlik koçu dünyada da var ve başarıyı 4.5 kat artırıyor. Sektöre yeni girdiniz ve emlakçılığın bir meslek olduğunu anlamanız gerekiyor. Kariyerinize yeni başlamışsanız 3 ay içinde satış yapmanın püf noktalarını anlatıyorum. Türkiye’deki KW ofislerinde sunumlar yaptım. Ayrıca pandemi döneminde sunumları Zoom üzerinden bütün Türkiye’ye açtık. Her sabah 500-600 kişiye ulaştım. Çok fazla insana dokundum ve gayrimenkul danışmanları yetiştirdim. Paranın önüne geçen bir duyguyu yaşadım. Sunumlarda emlakçılığı en basite indirgemenin önemini anlattım. Hatta “Cüret et” sözüyle tanınıyorum. İş isterken cüret etmek lazım diyorum. Sürdürülebilir bir başarı çok önemli. Emlağı çözen hayatı çözer. Bir yetişkin hayatında 3-7 yıl arası ev değiştiriyor. Kişinin ABC Team olarak aklına gelen ilk danışman olmak, güven, hız ve çalışkanlık ilkeleri ile aileleri yeni evlerine kavuşturmak tek hedefim

Bir de shift eğitmenliği yapıyorsunuz…

Evet, Türkiye’deki 10 shift eğitmeninden biriyim. Piyasalardaki değişimi fırsata değiştirme sanatı  eğitmenliği demek. Potansiyel müşterilerin her zaman var olduğunu, şu anki gibi bir kriz durumu olduğunda neler yapılabileceğini anlatıyoruz. Türkiye’de çok yeni bir kavram.

Pandemi, Bağdat Caddesi’ni nasıl etkiledi? Fiyatlar düşer mi?

22 yıldır bu mesleği yapıyorum. Depremi, ekonomik krizleri, savaşları yaşadık. Pandemi de var oluşumuza saldırıydı. Uzaylılar geldi gibi bir duyguya kapıldık. Bunu da atlatmanın başka bir fırsatını bulacağız diye düşünüyorum. Hep söylerim: Kriz diye yazılır, fırsat diye okunur. Dolar yükselse bile hiçbir zaman o evi alamayacak kişi alır. 22 yılda hiçbir şey değişmedi. İnsanların hep ev ihtiyacı oldu. Hep bir alıcı ve satıcı bulundu. Pandemiye rağmen yine de alıcı ve satıcı var. Burada motivasyonumuzu yüksek tutarak ve daha fazla çalışarak işimizi devam ettiriyoruz. Giderleri düşürdük, iş kapasitemizi artırdık. Zaten geçen yıla göre satışlarımız yüzde 37 arttı. Mart’ta rekor kırmıştık. Nisan’da küçük bir düşüş yaşadık. Mayıs, Haziran ve Temmuz’da yine kendi rekorumuzu kırdık. Yeter ki doğru fiyat tespit edilsin ve stratejik pazarlama planı uygulansın, Alıcılar hazır bekliyor. Teknolojiyi de kullanarak üstesinden geleceğiz. Bağdat Caddesi’nde ise fiyatlarda kimse düşüş beklemesin bence. İşyerleri için kiralar düşebilir ama satılık rakamların düşmeyeceğini tahmin ediyorum. Ayrıca Suadiye, Şaşkınbakkal hala en değerli yerler.

Vatandaşın ev alma kriterleri neler? En çok neyi talep ediyor?

Ev için ayırdığı bütçe yüksek olan kişiler, eskiden olduğu gibi hala büyük evleri tercih ediyor. Güvenlik ve konfor da tercih edilen hususlardan. Terassız, balkonsuz bir evde oturmak istemiyor, mutfakta da oturma odasında da olsun diyor. Balkonsuz evlerin satış rakamları düştü diyebilirim.