Koronavirüse karşı ağız gargarası, el yıkamak kadar önemli!

2019 yılının son aylarında ilk kez Çin’in Wuhan şehrinde tespit edilen Covid-19, yani koronavirüs, 11 Mart 2020 tarihinde Dünya Sağlık Örğütü tarafından pandemi olarak ilan edilmiştir. Koronavirüsler, hayvanlarda veya insanlarda hastalığa neden olabilecek büyük bir virüs ailesi olup, şimdi virüs temas ve damlacık yolu ile geçebildiğinden kişiden kişiye hızlı bir şekilde yayılıyor. İnsanlarda birkaç koronavirüsün soğuk algınlığından Orta Doğu Solunum Sendromu (MERS) ve Şiddetli Akut Solunum Sendromu (SARS) gibi daha şiddetli hastalıklara kadar solunum yolu enfeksiyonlarına neden olduğu bilinmektedir.

Koronavirüsün en önemli bulaşma yollarından biri olan ağızın virüslere açık bir konak olmasının bir nebze de olsa önüne geçmek için her birey, ağız ve diş sağlığına maksimum önemi göstermelidir. Diş Doktoru Fulya Üçem, ağız ve diş hijyeninin en az el hijyeni kadar önemli olduğu konusunda uyarılarda bulundu. Üçem, bir diş hekimi olarak ağız gargarasının önemini her noktada vurgulamak gerektiğini, vatandaşların bireysel olarak uygulayabileceği kişisel bakımı artırmanın bu süreçte uyum sağlamak çok önemli bir husus olduğunu belirtti. Dt. Fulya Üçem, açıklamalarında şunları ifade etti:

Fulya Üçem

ORAL YOL İLE BULAŞ RİSKİNİ MİNİMALİZE ETMEK İÇİN…

“Sabah akşam dişlerin tüm yüzeyi fırçalanmalı, ağız ve boğaz gargarası rutinde sabah akşam muhakkak yapılmalıdır. Ağız gargaraları, birçok ülkede önemli bir hijyen kriteri olup, gargara ile amaç virüs içeren damlacıkların ve oluşan aerosol içersindeki virüs oranının azaltılması, böylece çapraz enfeksiyon ve oral yol ile bulaş riskinin minimalize edilmesidir. SARS-CoV-2 enfeksiyonunda tükrük ve nasal mukozadaki viral titreler 107/mL üzerinde bulunmuş olup, bu değerlerin düşürülmesi çapraz enfeksiyonu azaltmak için hedeflenmektedir.

PİYASADAKİ AĞIZ GARGARALARI KORONAVİRÜSE KARŞI ETKİN DEĞİL…

Ağız gargaralarının koronavirüs öncelikli olmak üzere başka herhangi bir bakteri veya virüs ile oluşmuş olan solunum yolu enfeksiyonunu engelleye yönelik kesin etkisi bilimsel olarak açıklanmamış olsa da dezavantajları da değer teşkil etmeyecek kadar az olduğundan kullanımını önerilmektedir. Piyasada mevcut olan alkol içerikli ağız gargaraları, koronavirüse karşı etkin değildir. Çünkü bunun sağlanabilmesi için yüksek alkol oranına ihtiyacınız vardır. Çoğu durumda yüzde 60’ın üzerinde bir oran gerekmektedir.

POVİDON İYODİN İÇERİKLİ GARGARALARI TERCİH EDİN…

Povidon iyodin (PVP-I), diğer antiseptiklere kıyasla anti viral özelliği en iyi olan madde olup, Ağır Akut Solunum Sendromu ve Orta Doğu Solunum Sendromu koronavirüslerine karşı (SARS-CoV ve MERS-CoV) yüksek derecede etkin virüsit olduğu, in vitro ortamında bilimsel olarak ortaya konmuştur. İn vivo virüsit etkinliği bilinmemekle beraber bakteriye karşı antimikrobiyal aktivitesi ortaya konmuş olup, oral mikrobiyal florayı 3 saatten az olmamak koşuluyla olumlu olarak azaltmaktadır. Virüsit özelliği bulunan povidon iyodin içerikli gargaraların bu süreçte tercih edilmesi önerilmektedir. Povidon iyodin içerikli gargaraların uzun süreli ve geniş yüzey üzerinde yapılan tedavide, manifest hipertiroid durum gösteren, özellikle dekompoze kalp yetersizliği olan hastalarda, hamile kadınlarda 3. aydan itibaren ve memedeki çocuklarda dikkatle kullanılması gerekmektedir. Ayrıca lokal irritasyon veya duyarlılık görüldüğü takdirde tedavinin durdurulması önem taşımaktadır.”

Daha Fazla Göster

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu